oturdugunuz yer (uzaklik acisindan) adamlar icin onemli ise dogru soyleyip soylemediginizi kontrol ediyorlardir.

işe almadan check-up'a gönderen şirket daha görmedim açıkcası, eğer kapsamlı bir şeyse ki öyle görünüyor işe alındın herhalde ama olur da onlara ciddi görünen bir sağlık problemin vs. varsa o kapıyı açık bırakıryorlardır.

bir de maaş vs konuşmadan nasıl biliyorlar senin kabul edeceğini ve ona göre senden bunları istiyorlar o kadar mı belli ettin?:)

ben sadece halihazırdaki maaşımı söyledim, ama kendilerine karşı özel bir ilgim olduğunu da konuşmamız arasında belli etmiş olabilirim :) bir de son gittiğim görüşmenin en başında evet aradan biraz zaman geçri, sen de değerlendirme fırsatı bulmuşsundur, sen bu iş konusunda ne düşünüyorsun dedi, olumlu düşünmesem işten izin alıp gelemezdim gibilerinden bir şey söyledim panpa. bunlardan emin oldularsa bilemiycem tabi :)

ne iş yapacağına göre değişmez mi ya?

scania daha bi kurumsal duruyor şahsen, diğeri bi kobi havasında...

scania+1

scania

e geçmiş gitmiş olay ne yapacaksın? her yerde adamı arayıp bulup dövecek değilsin herhalde? vay anasını cidden çok güzel bir kız arkadaşım var diye düşünüp gururlanabilirsin sadece gibi geliyor bana.

abi iz peşine düşüp adamı kuytuda dövecek misin ne yapacaksın? olan olmuş, sinir bozucu evet ama unutmaya çalış.

adamın özgüven iyiymiş bu bir. ama eğer kız arkadaşın isteseydi yanına gelmeden uzakta işi bağlar, yanına geldiğinde de lise arkadaşımdı, yıllardır görüşmüyorduk diye rahatça bahane de bulabilirdi. rahat ol yani.

kız anlatmış işte, saklı gizlisi olsa sanane der keser atardı. salla.

kızın bi suçu yok gibi baba, adam kıza gitmiş ve sonrasında da sana anlatmış işte zaten kız.

napabileceğini düşünüyorsun ki? geçmiş gitmiş olay. tanımadığı kişiyle de durup konuşup arkadaşını göstermesini yani bir bahane sunmasını da anlamsız. sizin yapacak bir şeyiniz yok. kız arkadaşınız tavrını belirlemeli bence. tanımadığın adam yolda durdurdu, durma devam et. hadi durdun merak edip, adam şuraya gel vs dediğinde başından sav devam et yoluna. mantıksız hareketler işte.

rahat ol kiz saglam. oglani miktiret. topun biri o demek ki.

tam da istanbulun içinde, sarıyerde, atatürk arboretumu var. git kafanı dinle, çık sarıyer börekçisinde de bir porsiyon börek patlat. canım çekti hatta benim için de yap :)

Guzel fikir, boyle bir yerin varligindan bile haberdar degildim

tuh haftasonlari uyeler haricinde giris yokmus oraya...

rumeli kavağı, anadolu kavağı.

anadolukavağı iyidir. ama bence büyükada zamanı tam :) sınavlarım biter bitmez adaya koşucam, resmen gün sayıyorum :)

www.youtube.com

bu olsa gerek. şarkı eski şarkı ama eski versiyonunu bulamadım, kutsiyle idare et :)

www.youtube.com

olmaz birşey.
içinde mantarıyla 2 yıl bekletirsen olabilir ama.

eyvallah panpa. ben süzdüm zatende arkadaşın içi rahat etsin diye sordum. zaten iki kadeh de biter o şişe şimdi.

Ben tribuson olmayınca icine düşürüyorum hep mantarı birsey De olmadı şimdilik

değil, ama kırıntısı gibi şeyi dibine çökmüş olabilir parçalandıysa. dibinin içimi kötüleşmiş olabilir.

kırıntı genelde dibe çökmez ki. yüzmez mi ya la?

@ in vino veritas; valla böyle dibinde böyle tortu gibi kalabiliyor deneyimlerime göre.

gerçi nicki gördükten s0nra, sustum.

ben avi atmıştım.yüzüklerin efendisini izlemiştim.

avi, wmv falan açıyo ama altyazı desteklemiyo.

bazısı hiç çalışmıyo.

bazısında bulunmuyor bile.

avi destekliyor ama geceden önceden alt yazıyı bölümlere göm yoksa apışıp kalıyorsun

hazır önerilmişi var: www.eksiduyuru.com

bu arada duyurunun numarasıyla sözlükteki entryi arayınca da istanbulda soygun ve dolandırıcılık yöntemleri başlığından bir entry geliyor, enteresanmış :)

kesinlikle snatch .

lock, stock and smoking barels
rock'n rolla

eğer içinde az bir şey arada beni güldürsün diyorsan kesinlikle: lock, stock and smoking barels

deniz yoluyla gelin?

katamaran / feribot sezonu açılmıştır bence de bir bakın isterseniz.

kapıkule sınırına kadar bir şekilde gelin, orada bir taksiyle anlaşın 25-30 tl gibi bir fiyata sizi Edirne'ye bıraksın. oradan da İstanbul otobüsüne binin.

tabi Selanik'ten direk otobüs ne kadara patlar bilemiyorum ama Yunanistan'da benzer bir şekilde mahsur kalan arkadaşlarım bu yolu kullanmışlardı.

metro 75 ya da 85 liraydı sanırım selanikten istanbula.

deniz yoluyla ulaşım için acente şirket vs öneren çıkar mı acaba? güvenilir bilinen bir yer varsa ona yönelelim..

biz de onu kullanıyoruz şirkette. teknik birimi yok mu şirketlerinin? onlarla görüşüp ayarlayabilirsiniz. hem kurulumunu yaparlar hem de nasıl kullanacağınız hakkında az çok fikir verirler.

firmasına aldıracak. biz kullanıyoruz satın aldık.
logo yazılım diye aratın. kaçırmanız mümkün değil!

su / sue, suzan / susanne

ömmm

büyük teyzem ingilizle evli:

1-norah neris(türkçeymiş bu)
2-henry cem
3-alev niamh

küçük teyzem alman ile evli

1-peer ole
2-kai felix

böyle bizim aile :)

fatma :D

mika( il )

meltem

rüya.

defne- daphne
ing. olarak da telafuz edebilir

cemile =)

aylin
ayla

ela, tuna, nil olabilir.

ozellikle tuna yi cok guzel telaffuz ediyorlar. u uzerinde bastirarak:)

eşinin memleket nere söylersen onların da kolay söyleyebileceği bir isim düşünürdük. benim aklıma yine de ilk melis geldi. gayet hoş bir isim. bunun yanında defne de gerçekten güzel. bir de tuna var.

nasıl yazılmamış anlamadım.

elbette yasemin ya da yasmin. aslında yabancılar jasmin ya da jasmine diye yazıp cazmin ya da yazmin olarak okuyorlar.
daha güzeli var mı?
bence yok :)
ama defne var mesela. ela var sonracıma ki arkadaşımın kızının adı, annesi amerikalı.
duru da var. dru olarak okuyorlar drucelia gibi isimlerin kısaltılması. duru*dru şeklinde.
melisa-melissa var.

ben pek sevmesem,çocuğum olsa koymam ama maya ismini de kolayca okuyup söylüyolar.
keza umay ismi var. umay olarak rahatça okuyor almanlar,flamanlar,ingilizler,ruslar,japonlar,amerikalılar,finler,iskandinavlar rahatça okuyorlar umayı.
sonra ida ismi var. ida ve ada isimleri de kolayca okunabilir isimler.
bu arada elif ve zeynep gibi isimlerin neresi okunurken kolay onu da bilemedim:) bence umaydan, adadan kat kat zor zeynep.

deniz.

melodi

yasadiginiz yeri soylerseniz oraya gore kolay isim onerebiliriz.

ayla
leyla

şu siteler var bir de:
www.kadinlarkulubu.com
www.kadinlarkulubu.com

Erin
Elsa
Mira
Sura

nil bence ya

Nil.
ablamın adı ve almanyada yaşıyor, telaffuzu kolay ve herkesçe anlamı bilinen bir isim

Peren

(ülker yıldızı demek)

suzan.

lara olur abd'de yaşayan akrabamız sizin gibi düşünerek koydu bu ismi, bi de memleketi söyleseymişsiniz iyimiş

selin - celine (vardı böyle bir tanıdığım). celine idi nüfustaki ismi. kenndisi ve anası yabancı idi ama babası türktü.

iki isim koymayın. o şimdi asker'deki seyfi paul gibi olmasın. saçma oluyor.

deniz +1

yengem rus amcam türk. çocuklarına koydular ikisi de gayet memnun:)

bence iki isim koyun
örneğin elanor rose ve meyra alice koydular,anne amerikalı baba türk.
ela ve meyra diyolar.
keza baba alman anne türk ilayda celine koydular.
neyse iki isim meselesi çok da önemli değil ama türkçe isim istemiş arkadaş ne kadar arapça isim varsa söylemişsiniz sevgi pıtırıcıklarım benim:)
umay işte en türkünden :)

aysu, ceren, melissa, deniz, derya, fulya, nurcan, bi de kendi ismim var ama onu altı yıldan beri öğrenemediler dersem gerçekten yalan olur. :)

ayda - aida

lina.

serra - sarah

uluslararası dil istiyorsan:

yasmin

cansın - johnson koyduğunu söylemişti bi tanıdık amerikada zorlanmasın çocuğu diye ama kıza olmaz sanırım bu. son lu filan bitiyor.

tilda ( matilda)
isra (israfil)
uma ( umay)

sevde

kimse yazmamış çok şaşırdım ama sayid jarrah.

siktirederdim.

yol ver gitsin kısaca.

Ya da ailede bir problem var olabilir. Misal olarak kimse kendisine "Bula bula bunu buldu.." bakislari atan anne-babayi gormek istemez sonucta.Bu tarz bir sey var mi veya aileniz kiz arkadasiniza daha once herhangi bir ters davranista soylemde bulundu mu bunu arastirin.

ailem pek iyi davranmadı ona. aslında beni ben yapan biri bu kız. ailemden daha çok şey kattı bana. ilk başlarda ailemin işine geliyordu bu kız. kötü çevremden çekip çıkardı. çok yüksek mevkilere getirdi beni. ben yükseğe çıkınca ailem kızı bırakmamı söyledi. kullan at gibisinden küçük hesaplara girdiler. evlenmemi istemiyorlar.

eğer anne babanız iyi insanlarsa (yani katil, hırsız, alkolik, şiddet uygulayan, kumarcı vs vs vs olmayan) ve size göre kız arkadaşınıza yaklaşımları uygunsa kız arkadaşınızı yollayın. hayat ailesiz geçmez. evlilik bir sosyal kurumdur ve içinde ailelerin büyük rolü vardır.

ek: çok garip şeyler yazmışsınız yüksek mevkiler, küçük hesaplar filan. her şeye rağmen ailenizle ilişkinizi bıçakla keser gibi kesmemelisiniz bence, kız arkadaşınız da öyle.

vay anasını öyle erkekler, öyle kızlar kaldı mı ya :s pfff..

neyse sorunun cevabına geleyim; ailelerle anlaşabilmek çok önemli. bir de anlaşmak istememek var, kızın tavrı belli ki sonsuza kadar hep aynı kalacak. ilerde ya ailen ya ben noktasına gelecek muhtemelen. yol yakınken kıza derdini anlat, olmuyorsa da yol ver bence..

yorumları okudum şimdi, kızda sorun yoksa sorun ailendeyse durum daha fena. hele ki kıza kullan at muamelesi yapmanı istiyorlarsa iş hepten betermiş.. bence kızı değil ailenin kafasını değiştir. ama kıza lütfen işkence etme seninle olması için. aileni sevmemek için böyle geçerli nedenleri varsa hiç oyalamaman en iyisi olur kızcağızı.

sevdigimi secerdim. kimse kimseden hoslanmak zorunda degil, gormek de zorunda degil. kendi ailenle anneni ve babani ayri tutamazsan her seyde kaybedersin. esin ve kuracagin aile hayatinda annenden ve babandan daha etkili olacak sende. torunlarini neden goremesin, ziyarete gittigin zaman esin gelmek istemiyorsa gelmez, nedir yani?

aileyi siktiret kardesim, daha ne kadar birisinin oglu kizi olarak var olacaksin hayatta. madem aile önemli, onlar senin kararina saygi göstersinler. ne oluyor öyle birak o kizi yoksa evladimiz degilsin tripleri falan. kiz jenna jameson bile olsa, aile aileligini göstersin o koca burunlarini ceksinler senin özel hayatindan.

evlilikte kadının erkeğin ailesiyle görüşmeme hakkı var mı? ben ailemi görsem ama kız arkadaşım görmese nasıl olur? bu arada ailemekiler iyi nisanlar. bazı kötü alışkanlıkları var. aslında kız arkadaşıma hak veriyorum. ama aileme de yardımcı olmak istiyorum.

bir insanin istedigi her seyi yapmaya hakki var, ne demek yani? ayri tutacaksin kendi kurdugun ailenle anneni ve babani birbirinden, bu kadar basit?

ne yardan ne serden derler.. neticede onun annesi onun annesi senin annende snein annen saygı varsa isterse sevmesin sende 2 mahalle dibinde oturmazsın evlenince ailenin... aynı şehrin fakrlı bir ilçesinde yada imkan varsa başka bir şehirde yaşarsın.. olay olur biter kız mutlu olur sen mutlu olursun... he kız ailene saygısız yapıyorsa bilemem tabiki ama saygı varsa aileler evlenmiyor sakin ol ve kızı seviyorsa iste :D torunlarında görür aileni çok kasmaya gerek yok yıllar geçer kızın bakışları ailenin bir iyi lafıyla değişir.. şimdiyle evlilik bir değildir diye düşünüyorum...

asla oyle bir hata yapma... her zaman daha iyisi vardir, her zaman... HER ZAMAN. ama anne-baba bir tane...

Anne-baba'dan bir tane daha bulamazsın ama etrafta binlerce kız var, üstelik şöyle bir yanlış hisse de kapılma, ya bu kız cok iyi beni şöyle iyi yola getirdi felan. emin ol ondan cok daha iyileri de vardır.

salak salak davranıyolarsa anne-baba bi tane falan ayaklarını yutma hiç. tamam, ölüp gittiklerinde vicdanını sızlatıcak, kendini ve etrafını suçlayabileceğin tavırlara da girme şimdiden onlara karşı..
ama sen kötü bi haldeyken bu kız seni düzlüğe çıkarmışsa, o kötü durumda olduğun zamanlarda ananla baban vardı, onlar ne işe yarıyodu, bunu düşün.
ve nihayetinde canının istediğini yap.
sen evleneceğin insanla ayrı bir aile olcaksın ve sizin aileniz ne kızınkiyle ne de seninkiyle aynı olcak. kendi düzeninize göre başkaları da uymak zorunda.
ayrıca kullan-at mantığı nedir allah aşkına? annen baban olmasını geçtim insan olan böyle bir düşüncede olmamalı. o kızın da anası babası var.

ayrılın bence. ama ailen için değil kızcağız için. normal şartlar altında bile bir kadının kaynana tarafıyla anlaşması mucizeyken böyle bir durumda hayatı çekilmez hale gelir.

başucu eserinin şukuyla filan alakası yok ki. benim 3 başucu eserim var ve onlar yazdığım anda başucu eseri oldu. uzun entriler başucu eseri oluyo. düşünün hacı 3 tane uzun entrim var gerisi 2şer cümle filan..

başucu eserlerimden 14. olanı, aynı zamanda zö'de 3. sırada..

bir garip sistem, takmayın kafaya..

Belli bir karakter sınırını asan ve bir ya da birkaç oy alan tum entry'ler o listeye giriyor zaten. Bu bir sır değil ki.

sadece uzunlukla ilgisi yok. belirli bir miktarda oy almış olması da gerekiyor. sadece şukela almış olması değil olay. kötülense de belirli bir uzunluğa sahipse başucu olabiliyor. ha bir de bir başlığa girdiğin birden fazla entry tek bir entrymiş gibi oluyor, başucuna tıklayınca o başlığa girdiğin tüm entryler görünüyor. ama şuku/kötü oranı meçhul. sanırım belirli bir oy sayısına ulaşması yeterli ama mutlaka oylanmış olması gerekiyor, sadece uzun olması yeter koşul değil. (yazının başı ve sonu aynı oldu, silemiycem. idare ediverin)

yazarın olağan entrylerindeki karakterler sayısının bir oranda geçen ve beğenilen entryler giriyor diyebilirim. benim yorumlamam bu kadar

Bin karakter. + bir kac oylama : basucu

1000 karakter + 2 oylama

benim 1 tane başucu entryim var. en uzun entrym. yazdıktan hemen sonra ben kısmından baktım ki başucu olmuş. saniyeler içinde. nasıl olduğunu daha yetkin yazarlar yazmış zaten. diyeceğim insan mutlu oluyor ya, başucu eseri güzel şey:))

uyku modundayım demek,msndeki durum bildirimleri gibi

insanlar kendisi seçemiyor ama bunu, bir süre feysbuk üzerinde aktif olmayınca, sanırım 5 dakika kadar, feysbuk otomatik olarak yapıyor onu.

sure 10 dakika.. ve idle anlamina geliyor..

otobüsle gidersen 5 saatten kısa sürmez, 6ya kadar yolu var hatta (avrupa yakasından).

The Time Machine var. Çok iyi bir film değil. Twelve Monkeys ile falan karşılaştırılamaz bile ama yoklukta gideri var.

@fifi baba ımdb'e baktım şimdi de sanki izlemiştim daha önce bunu 5.7 çok gibi sanki buna :)

bence the man from earth de zaman yolculuğu olmasa da izlemediyseniz isteklerinizi karşılayabilir.

@sanal hayvan teşekkür ederim, izledim :)

Evet ama türü seviyorsan izleniyor. Ben distopik film izlicem diye sen saçmalıklara maruz kalıyorum :)

the jacket
12.01 (zaman yolculuğu sayılmaz ama groundhog day gibi)

(bkz: planet of the ape's)

@francesco the jacket'a bakıyorum hemen, teşekkürler.

primer
www.imdb.com

Zaman yolculuğu yok ama Solaris e bir bak :)

hmm tam olarak bilinmezlik öğesini karşılamayabilir ama pleasantville de var. hafif romantik komedimsi feel good movie'lerden.

al bunu al al al al al al :)
(bkz: the thirteenth floor)

(bkz: Frequently Asked Questions About Time Travel)

dostlar çok sağolun the thirteenth floor da karar kıldım @yapacakbirseyyok teşekkürler :). ardından da @talemon Frequently Asked Questions About Time Travel'a bakacağım. cevaplayanlara teşekkür ederim.

(bkz: donnie darko) filminde ilginç bir bakış açısı var.

pandorum 2009

life of brian baya eğlenceli bir film, diğerlerini bilemedim.

bence fountain. filmden sonra da hemen çalışmaya başlarsınız hem:)

fountain.
sleuth'u seyretme. life of brian da komiktir.

pırokrastineyşın için "life of brian". diğerleri kasar. bilhassa "fountain" pis kasar.

cop tenekesinin yanina birakirsan bir sekilde geri donusume giderler.

geri dönüşüm.

evde şarap yapmaya niyetlenen bir tanıdığın yada cam işleri yapan (takı boncuk vs) tanıdığın yoksa geri dönüşüm kutusuna at.

mumla süslenerek şamdan olarak kullanılabiliyorlar, tabii 30u birden olmaz. geri dönüşüm için baya faydalı olur ama kalanı da

niye biriktiriyorsun bunları? terapiye git.

enstalasyon yapmayacaksan geri dönüşüme uçur, doğaya katkın olur.

(git: 238874)

boş arazin varsa bi kaç yıl daha biriktirip ev bile yaparsın.

hangi şehirdesin?

mumluk yap. otantik olur.

yaklaşık 1000 C'lik bir fırının vars eritip şekillendirebilir istediğin kap kaçağı yapabilirsin.

Bira şişelerini dizerek "VİZE" yazan üniversite öğrencileri gibi atraksiyonlar yapıp fotoğrafını çek, internete yükle.

- eski calistigim yerde kendimi daha fazla gelistirebilecegim bir pozisyon kalmamisti. (sanirsin ki genel mudurmus...)

- kendimi zorlamayi, rekabeti seviyorum, burasi kariyer hedeflerime daha uygun, vb...

fix soru abi bu yapacak bir sey yok en kivrak sekilde cevap vermelisin :D

eğer yeni şirket büyükse eskisinden daha fazla kariyer imkanları var diyebilirsin. eski firmada çok çalışmama rağmen daha yukarı çıkmama izin vermediler diyebilirsin.
birde gerçekten eski şirketinden ayrılma nedenin nedir? mesela maaşları geç yatırıyordur.küfürbaz tipler vardır. direk söyleyebilirsin bazı şeyleri.

@morcivert; kurumsal değil, bildiğin patron şirketi. ne olduğum belli değil. bir temizliğe kalmadığım eksik kalıyor bazen. ne iş yaptığım meçhul. böyle olmasını sevmiyorum. ama bunu açık açık söylersem çok yönlü olamadığımı düşünmelerini istemiyorum. çünkü aslında bana söylenen işleri layığıyla yerine getirebiliyorum, hata, eksiklik yapmıyorum. sadece sıkıldım bu durumdan. üstüne bir de patron egosu.. görüşmeye gideceğim yer ise kurumsal şirket, pozisyonu belli, iş belli, kimse benden yapmam gerekenden fazlasını bekliyor olmayacak. ama işte bunu açıkça söylemek ne kadar doğru onu bilemiyorum. yoğunluğa veya çok yönlülüğe gelemiyormuş izlenimi vermek istemiyorum. asıl sıkıntım iş yeriyle ilgili, ama eğer açık olursam benim iş ortamında çalışmayan bir kurumsal firma personeli benim bahsettiğimi anlamayacaktır.

soruyu sorduklarında eski şirkette neler yaptığını anlat.
biraz daha düzenli daha kurumsal olan sizin xyz firmanızda çalışmak istiyorum. burdaki kariyer olanakları çok daha parlak. kurumsal olduğunuzdan burada kendimi çok daha fazla geliştirip şirketinize bir çok konuda faydalı olabilirim de.zaten eski firmamda anlattığım şekilde bir çok konuda uzmanlık kazandım de..

o ufak firmalardaki patron egosu varya küfredesim geldi şimdi hemde bugün istifa eden birisi olaraktan..

komplike makine ise (fotokopi-tarayıcı-fax) fotokopi çeker gibi koy kağıdı. fax numarasını gir. enter de. başka sayfa varsa 2ye basın der. tek sayfa ise 1e basın. 1e bas dıt dıt dıtt edecek yollayacak.

aynı şehirdeki bir yer ise başına alan kodu koymadan göndereceksiniz. değilse alan kodu yazacaksınız. ama diğer şeyler her faks makinesi için geçerli midir bilmiyorum. bizim ofisteki makineye kağıdı ters koyuyoruz. yani yazılı olan yüzü yere bakıyor. sonra numarayı çevirin. ee bi yerlerde "ok" falan yazıyordur mutlaka bi de ona basın.

buu faksın gönderileceği yeri önceden arayıp sinyal alma(?) gibi bir durum varmış galiba, yoksa sallıyor muyum? sallamıyorsam o nasıl oluyor?

faks çekeceğin numara hem faks numarası hem de telefon numarası olarak kullanılıyorsa önce normal telefon gibi çalar, daha sonra biri çıkıp alo alo filan der. ama böyle kullanılan numaralarda genelde karşıdan cevap gelmediği zaman faksa geçirirler. istersen önceden ara kontrol et birisi açıyor mu yoksa direkt faks sinyali mi veriyor. sinyal veriyorsa o faks numarasıdır, arayıp sinyal almana gerek yok.

önemli bir ayrıntı. kağıdı ters koymayın, kağıdın arka tarafındaki gereksiz yazılar ya da boş ise orası gitmesin.

dil sınırlaması yoksa istanbul'a levent yükselin istanbul şarkısı bence çok güzel gider.

pek olmaz defileye gibi o. coskulu bir kapanis olmasi lazim istanbul ile. bi de istanbulda 3 tane kiyafet var, biri laleli bisi, biri ise osmanliya yakin bisi. digerini hatirlamiyorum.

lale coşku osmanlı filan deyince nev-mühürlü kaderim geldi aklıma ama uygun mudur bilemedim. biraz hüzünlü sanırım

@minguinho

cok slow kaciyo. coskulu hareketli bir gecis ve bitis gerekiyor o son kisma.
guzel sarki o ayri.

@tamamtamambuldum

durum su. bir okul (lise) defile yapacak. kendi diktikleri kiyafetleri tasiyacak cocuklar.

bu ulkelerin kiyafetlerini tasiyacaklar.
benden 1er dakikalik birbirine gecis yapacak bu ulkeleri anlatacak parcalar istediler.

konsept kendi hazirladiklari o ulkelerin kiyafetlerini tasiyan liseli kizlar diyelim : ) daha fazla detay bilmiyorum, tum kiyafetleri de gormedim zati.

bakiyorum sarkilara..
verdiginiz sarkilarin ulkelerini de yazarsaniz sevinirim ben.

edit: tamamtamambuldum, bu sarkilar olmaz. zaten olmayan ulkeler var icinde. alors on dance iyi bi ornek oldu mesela.

Fransa için şu alors on danse' ı kullanın :)

l'italiana vero italya için çok mu klişe kaçar ki?

@in vino

lay lay lom bir hava var lasciatemi cantarede.. o yuzden pek olmaz gibi sanki. var mi baska aklinda?

İstanbul - Nihavent longa. Sözsüz ama yakışır bence Osmanlı filan da varmış madem.

İtalya - Hocam bunu benden iyi bilirsiniz, Funiculi Funicula

ABD - Axel f veya Black Eyed Peas'ten bir şeyler.

Rusya - Polyusko

@cosmic

nihavend, o hocalarin aradigi coskuyu vermiyor pek. ki cok severim ama iste...

funiculi, napolitenler, aryalar vs.. ler konsepte cok uygun degil, digerleri daha popvari seyler oldu, bu siritir arada. ki bunu da cok severim oysa: )

rusyayi buldum zaten.

abd yi de, dediklerinden seceyim bakip.
edit: sectim abd yi. the time...

mambo italiano? uff aşırı klişeyim ama ne bileyim hareketli filan. bu da laylaylom gibi.. bilemedim, fikir olsun. (şimdi bastı kafa, nicke bakmamıştım, nicki la traviata olan birine italyanca şarkı önermeye çalışıyorum 5 saattir, sustum valla :))

hm pek olmaz gibi o parca. diger parcalar arasinda cok siritir.
eros abiden bisi sectim artik.

liste super oldu, bi tek iskocya ve almanya kaldi.

Almanya'ya bulsanız bulsanız Falco veya Nena'dan bulursunuz bence.

İskoçya için de youtube'a gayda yazıp çıkanlara bakın, şans artık :)

doisy hotel. merkezi ve ucuz..

Ucuzdan kasit nedir? Biz alesia da kalmistik 2 yildizli bi hotelde mukemmeldi. Kisi basi 35 euro verdik 2 kisilik odada kaldik. Tavsye ederim metroya da yakindi. Alesia bolgesi haritada uzak gbi gorunebilir ama 20 dk da louvre da oluyosunuz metroyla. www.hotelalesiamontparnasse.com ahanda bu

ucuzdan kastim 350-400 dolari asmasin, ama ne kadar ucuz olursa o kadar iyi tabii, sadece uyuyacagiz sonucta, dandik olsa onemli degil. ama temiz olsa iyi olur.

tüm avrupada gördüğüm ve tabii ki kaldığım en muhteşem hostellerden biri:

www.st-christophers.co.uk

in vino, evet cok guzel gorunuyor, sanirim tam da aradigimiz sey bu!

st-christophers +1

st christophers'i ayarladik, herkese tesekkurler!

akvaryumcuya uğra onlar satıyor tek sefer içinse rica edersin ölçerler

laboratuvarda çalışan bir arkadaşın varsa ödünç alabilirsin. kimya lab fix vardır.

havuz kimyasalları ve temizlik malzemeleri satılan yerlerde bunlar için kitler olur. bunlardan bir set alıp kullanabilirsiniz sürekli. aşağıda bir örnek. fiyatına çok takılmayın. bu birden fazla bilgi veriyor (klor, ph vs) "dükkandan" alırsanız size yardımcı da olurlar.



www.piarlot.com

Ph metre alman gereksiz masraf olur. Akvaryumcudan tatlı su ph testi almak en uygun çözüm.

ph ölçmeye yarayan ince şeritler var. suya batırıyorsun kağıt üzerinde sarıdan kahverengiye kadar ton ton renkler mevcut, sonra renk kartelasında suya batırdığında oluşan rengi buluyorsun, yaklaşık bir fikir verebilir bu yöntem en ucuzundan.

(bkz: turnusol kağıdı)

daha ph odaklı olanı için;
(bkz: ph kağıdı)

chillwave diye anılan türden bahsediyorsunuz anladığım kadarıyla. hani ben de dinlerim ama bu konuda last.fm'in tavsiyelerine bakmanızı öneririm. benzer sanatçılar kısmı gayet işe yarayabilir bu konuda.

www.youtube.com

ve diğer koop şarkıları.

tam olmadı sanırım. güzel ama;

www.youtube.com

(bkz: trentemoller)
(bkz: royksopp)

(bkz: mylo)

markafoni, limango gibi siteleri takip edebilirsin, orda bazen güzel kampanyalar oluyor.

trendyol da var mesela

markafoni limango falan kampanya bitiminden itibaren 7 iş günü içinde (yani sonunda) gönderiyor. outletim.com ücretsiz gönderiyor, ertesi gün elinde oluyor.

trendyol dan alısverıs yapıyorum hiç sorun yasamadım bugune kadar.

biri sabit deprem başlığı açsın en iyisi

mecidiyeköy - hissetmedim, lamba bile sallanmadı :s

sözlükte birçok ilden deprem haberi geliyor, marmara ve egeden. inşallah büyük bir şey yoktur.

Twitter den okuduğum kadarıyla söylüyorum
Eskişehir
Afyon
Marmaris
Muğla
Manisa
İstanbul
Edirne
Tekirdağ
Bursa
Bilecik
Yalova
Sakarya

ankara'da bir şey hissedilmedi

atatürk mahallesinde kayaların üstünde oturmamıza rağmen baya sallandık. çok büyükmüş gerçekten. umarım büyük hasarlar yoktur.

kütahya istanbula'a yakın değil ki??

manisa da hissetmiş de ben hiç hissetmedim banyoda yüzüme peeling yapıyordum :p temiz gitcektim

osmanbey'de de hissetmedim ben..ayakta dolanıyordum belki ondandır ama lambalara falan baktım hiç bişi sallanmıyordu sokağa da baktım kimse yok dışarda ilginç

Ankaradayım ben de bir şey hissetmedim.

denizli. uzun ama hafif hissedildi.

izmit 6.katta yerde uzanmış film izlemekteyken gittim geldim 2 saniye. sonra lambaya baktım sallanıyor. atladım aşağı.

ankara'da bir şey hissedildi. çok az ama, "yok be" dedirten türden.

eskişehir ufak ama hissettim

Eskişehirde çok fena salladı

Şişlide 3-5 saniye ama Çok güçlü hissettim.

Balıkesir-Merkez
Deprem olduğunu anlayacak kadar hissettim.

mecidiyeköy - hissetmedim yanımdakiler hissetti lamba biraz sallanıyordu o sırada

izmir karşıyaka - izmir aliağa

durum yakınlıkla ilgili diyilmiş. kuzey-güney doğrultusunda bir hat olunca hat boyunca hissedilebiliyormuş. gayet mantıklı.

denizli'de iyi hissettim ben. monitör, bardaklar falan sallandı.

istanbul.tr.craigslist.com.tr

istanbul'da staj yapacak insanlar olabilir. ev hangi muhitte?

erasmus öğrencileri yazın ülkelerine geri dönerler.

evet istanbul'da staj yapacak olanlar olabilir, ev nerede?

ev kadkıköy/merkez.

filimadami.com diycem ama o sadece imdb için değil.

criticker.

criticker da değil.

www.icheckmovies.com

bu mu?

buldum, www.250films.net imiş. teşekkürler cevaplar için :)

genellikle "gitti" marka ise onları arayın. ama bu arada kurutmayın.

1. kağıt havluyla veya bezle lekeye bastırın.
2. karbonatlı suyla silin.
3. profesyonel halı temizleyicisi kullanın.

kırmızı şarap lekesini beyaz şarap çıkarır derler. hiç denemedim gerçi ama..

edit: şöyle bir şey varmış belki lazım olur:
www.drycenter.com

ben döküldüğü gibi, halı temizleyici şampuanla ebesini sikene kadar silmiştim ve temizlenmişti. ama bilemem yani, üzerinden ne kadar geçmiş.

şarap lekesini en güzel süt çıkartır.dene hemen.

music and lyrics
hangover

(bkz: due date)

hangover ile due date i izledim beyler

(bkz: pineapple express)

rocknrolla

how high (2001).eski ama süperdir.

School of Rock.

julie&julia
up (pixar)
scott pilgrim vs. the world

(bkz: the boat that rocked)

tam olarak kara mizah denebilir mi, emin olamadım ama vavien'i sevdiysen korkuyorum anne'yi de seversin bence.
kısa film olarak da çarpışma vardı kara mizah türünde.

(bkz: 11 e 10 kala)

eh kara mizah sayılır mı bilemem.

eski evet ama kara mizah diyince aklıma düttürü dünya geldi kemal sunalın. izlemediysen izle bence çok güzel filmdi.

inşaatı izledim. çok beğenmiştim hatta batmasaydı ikisi çekilecekti diye bir söylenti dolaşmıştı bi ara. 11'e 10 kala ya bakacağım. düttürü dünyayı izlemiştim. Kemal Sunal iyidir hoştur ama artık yeter bana.

polis. mutlaka izle

en son film festivalinde "film" (the movie) diye bi film izlemiştim. düşük bütçeli, amatör ruhlu bi film ama hem trajik, hem komik karakterleri vardı, sonu falan oldukça iyiydi.

kaç para kaç

pardon

sanmıyorum, ev arkadaşım 21 yaşında geçenlerde aldı zibidi. (erkek)

öğrenci olman, 25 yaşın üstünde olmaman ve sigortalı olarak bir yerde çalışmıyor olman gerekiyor. erkeksen tabi.. kadınsan sigortalı olarak bir yerde çalışmaman ve evli olmaman yeterli.

baba şart değil, anne kıdemli devlet memuru ise o da olur(:

popmundonun forum kısmını bir incele istersen, belki orda vardır. satılıyor olması gerekiyor ya, eskiden satılıyordu yani.

satılıyor tabi ama forumda bununla ilgili açtığın başlık anında kapatılır biliyorsun ve karakter satmak yasak olduğundan ceza vs alabilirsin malum.

harici forumlara bakmanı öneririm. "satılık popmundo karakteri" gugıl it :)

kadın karaktersen direkt popmundo ergenlerini tırtıkla, 10 karakter parası çıkarırsın :D

beşiktaş iskelesinin üst katıydı sanırım denizatı restorant iyiydi orası. ama hangi iskelenin üstündeydi tam emin olamadım bak şimdi.

@in vino veritas denizatı değil denizyıldızı orası. ve güzeldir tavsiye ederim. beşiktaş iskelesinin üstünde

moda teras
kalamış yelken
fenerbahçe faruk ılgaz tesisleri divan, bi bunlara bak.

valla (bkz: agapia) güzeldir. bir bakınız. gitmeden önce mutlaka yer ayırtınız.

agapia candır. cuma, cumartesi akşamları üst katta güzel müzik var. piyano eşliğinde eski 45'likler çalıyorlar. yemekleri de harika.

küçükyalı cundalı balık oldu :) teşekkür ederim heppinize

www.theblossomvillage.com

aktarlardan baksana kesin vardır.

aktarlara baktım ordan da bi kayısı çekirdegi yagı tavsiye ettiler onu aldım
kayısı çekirdegi yagı içinde soyle bişey dediler. organik nemlendiricilerde fazla vitamin ondan olmadıgından nemlendirici kullandıktan sonra yatarken kayısı çekirdegini surmekte fayda varmış

meme ucu olarak okudum soruyu yaw. gidiyorum ben hacı.

niveanın bir serisi var %95 doğal falan diyorlar

www.inlight.com.tr

1 adet günlük gazeteyi komple açıp çekirdek külahı gibi yapıp altını delerseniz ulaşabilirsiniz.

(bkz: favicon)

megafon diye düşünürüm ben hep şunun gibi:

msrobbathistory.wikispaces.com

ağva olabilir.

büyükada güzeldir öyle kaçamaklar için.

sapanca istanbul dere
Maşukiye

aklima adalar ve agva geldi. ikisi de yazilmis. ikisine de +1

Kerpe
Kefken

yenikapı'dan bursa feribotuna binip ordan trilye(diğer adıyla zeytinbağı) yapabilirsiniz. yaklaşık 2-2.5 saat falan sürer yolculuk ama gittiğinize değer.

www.eksisozluk.com

www.google.com.tr

adettendir hemen söyliyim, hang over iyidir.

hang over +1

ve alternatif olarak devamı niteliğindeki 2010 yapımı film, due date :)

stranger than fiction olur, toy story 3 olur ya da despicable me de güzeldi. Ama en başta Hangover tabi ki :) ya da boşver hepsini koy bir tat bir doku'yu izlemiş olsan da sabaha kadar gülersin .

Nick and Norah's Infinite Playlist

hang over izlememiştim indirmeye başladım teşekkürler öneri almaya devam edebilirim tüm önerileri indireceğim.

50 First Dates, Blast From The Past, Definitely,Maybe, Groundhog Day, Scott Pilgrim vs the World, You Don't Mess With The Zohan

kara mizah seviyorsan: www.imdb.com

(bkz: bill and ted's excellent adventure)

Adam gibi cevap yazan herkesi tiklerim. Dalga geçeni boş geçerim. İstediğim yanıtı alana kadar da kimseyi tiklemem. Bunu da tiklemezsen bundan sonra hiçbir soruna cevap yazmam :P

cidden güldüren cevaba da, dogru cevaba da, adam gibi yazana da tik basıyorum ben. kimleri tiklemiyorum bilmiyorum, "anan" yazan olursa tiklemem heralde, bi de kendimi hehe. kara liste olayı için de uğraşılmaz ya, o kadar üye var.

serafettin sağol, tek tek yazmaktan kurtardın beni. katılmadığım tek nokta ben anında tik atarım. başkaları tiksiz görürse cevap yazmaz diye görür görmez tikliyorumki daha çok verim alayım.

birine cevap yazacağım zamanda ilk önce eski duyurularda tik koyup koymadığına bakarım, koyuyorsa tiklerim koymuyorsa işim olmaz. (istisnalar hariç)

ha satırlarca yazdığım bir cevaba tik konmazsa ayrıca kıl olurum, birkaç küfür edip sakinleşirim. yaz kızım otuz bin kadınla nasıl birlikte oldum

hepsini tiklerim hakaret vs. içermiyorsa.

cevabı gördüğüm anda basarım tiki.

tiklemenin bir faydasımı var ki ? tikliyorum ben adam uğraşmış yazmış sonuçta

hakaret ve ağır derece dalga içermiyorsa (espiri içerebilir tabiki) tiklerim, ama gönül işlerinde falan dalga geçilmesi çok koyuyor adama, o zaman küfrederim:)

valla cevab atanın profil fotossu diye bişey olsa, tipine bakar gözüm tutmazsa tik atmazdım. ama yapcak bişey yok. isme bakıyorum, bir de cevaba bakıyorum. gıcık olmazsam atıyorum tiki. yoksa yağmurda su vermem.

bi de bana tik atılmazsa deli olurum, mesajla taciz ederim, tik at derim, sen buralarda yenisin heral derim, çok kızarım. durdursanız ya beni.

patriot +1 cevabı görür görmez tiklerim. faydası var ve ya yok en azından cevabını okudum hissiyatı uyandırıyor bende.

Biraz bekliyorum, en azından cevaplar 3-4 tane olana kadar. Sadece net doğruyu değil, alternatif fikirleri v.s de tiklerim. Sadece alakasız cevapları bırakırım.
Tiklemeyenler umrumda değil cevabı yazar geçerim.

ben de adam gibi cevap atanları tiklerim hemencecik.

peki sen neden tiklemiyorsun?

banada sanki bi cevaba hemen tik atınca verim düşüyomuş gibi gelir , karşı taraf aha bu cevabını buldu ben yazmıyım bişi felan diyo herhalde (gibi düşünüyorum ) . . . o yüzden cevaplar kesilene kadar tik atmam mesela , ama hakeden ,cevap yazan herkese tik atarım . .

@heyamo; ben bekliyorum duyuru artık cevaplanmayana kadar, tiklersem istediğim cevabı almışım diye düşünülüp cevap vermeye gerek kalmamış gibi görünmesin diye. istediğim cevabı aldıktan sonra hemen ve tüm cevapları; istediğim cevabı alamazsam bir süre bekleyip yine gelen tüm cevapları tikliyorum.

edit: yazdığımı busuta da yazmış, hah işte ondan.

cevabi bulan, ona yonlendirmede bulunan ya da yol gosterenlere tik atiyorum.

bonus cevap: almiyorum onla mi ugrasicam bence kimse de ugrasmasin. :)

ben genelde full tikliyorum. geyiklere de gülümsüyorum sonuçta, bir teşekkür etmek gerek, o kadar da nemrut değilim. ayrıca insanların tik konusunda bu kadar takıntılı olduğunu da bilmiyordum.

cevapları tiklerim. yazdığım cevap tiklenmezse bir an kıl olurum; ama kara listeye falan almam. kara listem de yok ayrıca. şurada herkes birbirine yardım ediyor, gerek yok böyle şeylere.
bir de sizde sözlük açılıyor mu?

eğer bir soru sormuşsam doğru cevabı yazana
ya da ardağımı buldurana tiki koyarım.
görüş sormuşsam gelen bütün cevaplara tiki koyarım.
bazen tik atmayanlara bilsem dahi cevap yazmıyorum,
bazen kimse cevaplamamış oluyo ama bildiğim halde cevaplamazsam eğer
işte o zaman içim bi cız ediyo.
kara liste falan yok.

karaköyde vardı çeşit çeşit.

karaköy altgeçit

nato marka olan cevvalmiş diyiler. :)

av malzemesi satan yerlerden al mutlaka. alt geçitten falan alırsan çalışmayabilir.

av malzemesi satan yerlerdede olur

eminönü - sirkeci civarı bir yerden aldı bana da erkek arkadaşım, üzerinde "american police security, super-paralisant, cs-gas silliarde, maximum qualite" yazıyor. shefeelld marka. en iyisi en saglamı bu diye öğrenmiştik zamanında.

bir de bunların son kullanma tarihleri var, ona da bakmak gerek.

kullanmasına gerek kalmaz umarım :)

nereden alınyor bilemicem ama ben de nato markaya öneriyorum. test etmiştim aldığımda çok fena yapıyor

avrupa yakasinda avcilarda hemen e5 uzerinde silah dunyasinda vardi

taksimden almıştım ben zamanında nato marka olanını. mcdonald's ın olduğu aradan içeri girince ordaki tekel bayilerde bulunuyor. taksimdeki tekellerin pek çoğunda var sanırım.

istediğin zamanda olmaz bu işler, en beklemediğin anda gelir bulur seni, aramaktan vazgeç, vazgeçmiş gibi yapma gerçekten vazgeç. mörfi devrede çünkü biliyorsun.

neyin teklifini ilettiniz, nasıl ilettiniz. epic fail.
olmaya durmak gerek.

teklif iletmek? 70'lerde, 80'lerde vardı o yav. erkeğin kızla konuşamadığı, konuşacak bir şeyinin olmadığı durumların alamet-i farikası. e zaten durum buysa o kızdan niye hoşlanasın ki? dergide veya gazetede gördüğün herhangi bir kızdan farkı yok ki onun?

benim de manyak bi arkadaşım var. görüp beğendiği kıza yaklaşabilmek için 1.5 sene harcadı. önce kızın mühendislik okuyan arkadaşlarıyla arkadaş oldu, yavaş yavaş kuşattı. kızın ilişkisinin bitmesini bekledi. şu anda 8 ay oldu beraberlikleri. isteniyorsa kız dışarıdan böyle "normal" gözükecek bir tiyatro sahnelenmeli - ki bak ben bu arkadaşıma istediğini elde etmesine rağmen manyak diyorum. çünkü saçma sapan bi iş çevirdi. düşün senin yaptığın işin, o işten sonuç beklemenin, ve şu anda sorduğun soruların dışarıdan birine nasıl görüneceğinin. bunun dışında bu devirde tanımadığın kızı elde etmenin mümkünatı yok. öyle acayip acayip girişimler ibrahim tatlıses filmlerinde kaldı.

bu arada senin bu girişimine olumlu yanıt verecek kızın da müge anlı'ya düşmesi yakındır hani. olumlu yanıt alsaydın kaçmalıydın bence o kızdan.

dost acı söyler yoldaş. bak bi alttaki arkadaş da yazmış ne güzel. aranma sen. kendiliğinden gelir bu meseleler. arandıkça batarsın.

o kizi bosver.
sosyal aktivitelere katil. fotografcilik, sinema, tiyatro vs gibi, gezi tozu, konser gibi ortamlar. bir de oncelikle sosyal bir insan olma yolunda adimlar at, direkt kiz arkadas bulma odakli olmasin derim. anladigim kadariyla bu konuda epey bi eksiklik var (normaldir). zamanla daha sosyal bir insan oldukca karsina tekrar hoslanabilecegin bir kisi cikacaktir. sosyal olmaktan kastim saplarla kahvede batak oynamaya gitmek degil tabii.

bu yaşa kadar olmadıysa daha kolay kolay olmaz... içinde olacak. içinde olsaydı da zaten lisede başlardın. bolca facebook, msn kas. sosyal ortamlarda sevgili arama çabası senden geçmiş dostum...

"kent meydanında gezelim"
bunu çok sevdim ben. havan kime aslanım?

(zorunlu savunma: kesinlikle dalga geçmiyorum. naif geldi sadece)

hangi kentimizden bahsediyoruz? belki ona göre fikir verilebilir?

bence böyle pusuya yatıp avlanma ile, bir başka deyişle görüp sonra tanışmaya çalışmak değil de, tanışıp ondan sonra cazip bir teklifle gitmek daha makul. dolayısıyla "sosyalleş" diyen arkadaşa +1 diyor, selam ediyorum.

ha, bi' de içki sırf kötülüklerin değil, bazı güzelliklerin de anasıdır derim.

geç kalmış değilsin, üniversitede çözmen gerek bu işleri. istersen olur. önce şunu söyleyeyim, ben taktik kullanılmasından yana değilim. ama hedefine başka türlü ulaşamayacaksan taktik yapmak başarı getirecektir. bu mevzuyu iki maddede inceleyeceğim.

1. bu halde bile çok seçici değilsen bulursun. kendi sınıfından başlayarak kızlara kene gibi yapışan ve başarılı olanlar olmuştu ünide hatırlıyorum. tabi başarı derken nefes alan herhangi bir kızla çıkmak anlamında. bir yerden başlamış olursun en azından. asosyal kız grupları olur. veya sınıftan kendini dışlayan kızlar olur. ya o dışlayan kıza yakınlaş, ya da kız gruplarından bir hedef seç ve bahane ile sızmaya çalış. ünide bahanen çok olur. fotokopisinden ders notlarına vs. derste yanına oturmaya bak ordan muhabbet açarsın.

2. taktik yapma. önce kendini geliştir, iletişim kurmayı, sosyal olmayı öğren, hobi edin. o sırada tanışırsın yeni kızlarla zaten. hem senin tarzında insanları bulmuş olursun ve benzer zevklerin olur.

bursadan bahsediyorsun sanırım. uludağın kampüsünde sosyal ortam yapamıyorsan yazık öğrencilik hayatına.

diğer cevaplara bakmamakla beraber; kızın bölümü ne, hangi kantinde takılıyor, bunları takip edebilirsin. öncelikle birkaç sosyal aktiviteye katıl, şenliklere az kalmış olmalı, şenliklerde takipte ol kızı markajdan kaçırma. yeni birini arayacaksan da dediğim gibi şenlikleri, konserleri kolla.

rising from the ashes. (küllerinden doğmak) olabilir, tam slogan gibi.

feel like alive, again. ya da newborn freshness. olur gibi geldi bana :)

şu 3 soruyu bir araya getirsen cevabı buluyorsun zaten.

var hocam.annem ev hanımı yenı bolumlerını del gıbı takıp ediyor böyle ekşınlı polisiye dizileri pek sever kobra takibi dıye bır dızı vardı onu da kacırmazdı mesela.ne yaptım ettimse vazgecıremedım.

izleyen var ki veriyorlar devamlı.arz-talep meselesi. herkes senin gibi düşünmüyor.

bu arada ben izliyorum, gayet de seviyorum. türkiye'nin polisiye diziye ihtiyacı var. behzat ç belli bir keisme hitap ediyor. klasmanları da farklı. onun hitap etmediği kesimin ihtiyacını da arka sokaklar karşılıyor. aksiyon içeriyor, kahramanlık içeriyor, komiklik içeriyor. tamam konular ve çözüm yöntemleri basit belki, behzat ç'nin yanında tırt kalıyor ama yine de aksiyonlu polisiye ihtiyacını yeterince karşılıyor. bir dek anıt var mesela, o da investigation tarzı, aksiyonsuz ama araştırmalı buluşturmalı ihtiyacı karşılıyor.

siz nesini sevmiyorsunuz ve nnesini saçma buluyorsunuz ki? bunun yanında saçma diyebielceğiniz yediyüz tane dizi varken?

prime time haber öncesi değil haber sonrası zamandır. prime time öncesi reklam ücretleri düşüktür çünkü izlenme oranı düşüktür. prime time ve daha sonrasında 2 saat en pahalı zamandır reklamlarda. izlenme oranları dizinin çok iyi durumda, çünkü bu tip diziler devamlılık gerektirmiyor. yanii 2 ay izlemesen de izlemeye başladığın ilk bölümden itibaren hiçbir şey kaybetmeden izliyorsun. mesela ( öyle bir geçer zaman ki, de bölüm kaçırırsan devamlılık kaçar ) dolayısıyla kafa yormana gerek yok. oturuyorsun 2 saat izleyip gülüp boş boş takılıyorsun. ayrıca her dizinin hedef kitlesi vardır, eğer rating bölümlerine bakarsan a b grupta rating almadığını, gelir grubu daha düşük kesimlerden aldığını görürsün. yanii medya planlama açısından oldukça başarılı biz dizidir. hedef kitlesinde güzel ratingler almakta, reklam alanda verende memnun olmaktadır. her malın bir alıcısı vardır.

merakımı giderdiniz teşekkür ederim, gerçekten merak ediyordum çünkü hala izleyen olup olmadığını, varmış.

@kibritsuyu, bana hitap etmiyor bir de böyle yıllarca uzayan diziler çok sıkıcı görünüyor gözüme. lastik gibi uzat uzat bitmemiş diye düşünüyorum. bunun yanında saçma diyebileceğimiz zibilyon tane dizi olduğu doğru ama dediğim gibi kanal d nispeten daha başarılı diziler konusunda, ya da şöyle diyim bana hitap eden diziler konusunda. o yüzden dizilerini genelde izlerken pazartesi akşamları yapacak bir şey olmaması canımı sıkıyor.

@oscar, ayrıntılı açıklama için teşekkürler, bu arada ben prime time haberlerden önceki zaman dilimi demedim zaten, hem haber öncesi hem de prime time'da demiştim, yanlış anlaşılma olmuş galiba.

siz beğenmiyorsunuz diye kaldırılacak mı? gayet severek izliyorum ben. kaldı ki 5 senedir en çok rating alan dizi, tekrarları bile liste başı.

foxit pdf editor ile düzenleyip tek dosyla haline getirilebilir.

tümünü seç, sağ tıkla, yazdır de. yazdırma seçeneklerini arkalı önlü olarak ayarla bir dene bakalım.

www.macro-recorder.com

mouse, klavye hareketlerini kaydedip 20 kere tekrarlatabilir; yada masaüstü programcısına rica edip kod yazdırabilirsin.

ön yüze basılacak dosyaların tümünü seç sağ tuşu tıklayıp yazdır de. bu şekilde o dosyaları açmadan direkt yazıcıya gönderirsin.
daha sonra çıktıları çevirip aynısını diğer dosyalar için yaparsan olur sanki.

tabii hepsini seçip yazdır dediğimde (hepsi ikişer sayfalık, ön sayfalar ayrı pdf, arka sayfalar ayrı pdf değil, her biri ikişer sayfalık yirmi ayrı pdf var) bunları ayrı ayrı sayfalara da dökmemesi lazım. sadece birinci sayfaları dökmeli. hepsini birden seçip sağ tuş/yazdır diyince bana hiçbir seçenek sunmadan (kaç kopya olsun, hangi sayfalar olsun falan gibi bi ekran çıkmadan) ön sayfa, arka sayfa, ön sayfa, arka sayfa diye ayrı ayrı kağıtlara tek tek döktürüyor.

ayrıca sırf ön sayfayı döktürmeyi becersem bile alıp tersini koyduğumda da arka sayfaları aynı sırayla dökmeli ki hepsi kendisinin arkasına denk gelsin.

her gün güncelleyen adobe paşa buna bir çözüm güncelleyemiyor mu acaba?

www.pdfsam.org buradaki program ile birleştirip, önce çift rakamları (edit: ya da tersi) sonra da tek rakamları yazdırılabilir.

merhaba
benim adım orman
yağmurlar
eski
istiklal caddesi kadar

banko şarkılar.

merhaba, okyanus, delgeç, çakıl taşları, ben şarkımı söylerken, sil baştan, sigara, fırtına (belki söylemeyebilir ama çok iyi şarkıdır, sezen aksu'yla beraber yazılmış sözleri her şekilde dinle sen), can kırıkları, mayın tarlası, dans pisti, babam oğlum, istiklal caddesi kadar, yağmurlar, bu aşk fazla sana, hoşçakal (bu aşk fazla sana'yla bitirir gibi yapar ama sonra geri gelip hoşçakal'la bitirir), eski (bi ihtimal bu şarkıyla da bitirebilir).

genel olarak söyleyeceği şarkılar bunlar olur. bunların % 80'ini söyler.

(bkz: mayın tarlası)
(bkz: bu aşk fazla sana )

mayın tarlası,sigara bunları kesin söyler

iyi kötü-dans pisti, söyleyip dans etmediği konseri yok denecek kadar az.

teşekkürler, listede hepsi.

bu arada şebnem ferah'ın 10 mart 2007 istanbul konseri dvd'sinin şarkı listesi de şöyleydi, fikir verir belki:

1. intro
2. okyanus
3. can kırıkları
4. çakıl taşları
5. delgeç
6. ay
7. ben şarkımı söylerken
8. babam, oğlum
9. mayın tarlası
10. iyi - kötü (dans pisti)
11. sigara
12. dünya
13. bugün
14. sil baştan
15. oyunun sonu
16. yağmurlar
17. deli kızım uyan
18. yeniden doğup gelsem
19. ben bir mülteciyim
20. fırtına
21. hoşçakal
22. vazgeçtim dünyadan
23. bu aşk fazla sana

alabilirsin

2 ayda 1 yurtdışından alışveriş yapabiliyoruz bildiğim kadarıyla. fazlası takılıyor.

+1 soruya maydonoz...

5 nisan'da 15 dolarlık bilgisayarı tv'ye bağlama aparatı aldım, daha gelmedi. bir yerlerde mi kaldı şimdi bu gümrük mümrük? ondan sadece 4-5 gün önce 1 nisan'da aldığım şeyler iki hafta önce (20 nisan gibi) geldi. hepsinin geldiği yer de çin, hong kong falan. free shipping adi posta ile.

peki neye göre takılıyor? yani bana tanımlanmış bir id falan mı var, adam zarfa koyup adres yazıp adi postayla yolluyor yahu. adres mi takipte, isim mi takipte, mektup arkadaşım mektup yazsa o da mı gelmeyecek? yani "bu bir üründür, alışveriştir" diyen kim ve neye göre diyor bunu? adıma göre mi? o zaman ismi sallayayım, abuzittin götverir yazdırayım zarfa, ötekisine tutsiki yançek yazdırayım. nasıl oluyor anlamadım ben.

@kibritsuyu; yaptığın alışverişlerde fatura olur, satın aldığını gösteren belgeler olur. bu şekilde anlaşılıyor alışveriş mi değil mi. hatta gerekli gördükleri paketleri gümrük incelemesi amaçlı açıp kontrol de edebiliyorlar.

fatura matura yok hocam, hepsiburada.com'dan almıyoruz ki. elin çinlisi. baloncuklu zarfa koyup, üstüne de adresi yazıp posta ile yolluyor. bildiğin adi mektup gibi. ebay hesabım dışında kaydı kuydu yok.

ebay hesabı mı takip edilecek, "hmm bu ay üç alışveriş yapmış" diye oradan mı bakacaklar? paypal'den mi bakacaklar? zarfın üstündeki isimden adresten mi bakacaklar? neyi sayacaklar iki olmuş üç olmuş diye?

@kibritsuyu
gümrükte x ray'den geçip içinde ne olduğunu goruyorlar faturaya gerek yok, şüphelenirlerse açıyorlar, hep urunu hemde faturayı goruyorlar.
bu kadar suredir gelmemesinin sebebi ptt'dir. kafalarına göre dağıtım yapıyorlar. merkezde bekliyodur muhtemelen paketiniz.

@uran, izninle soruna çöreklenerek ben de merakımı gidereyim, soru sayısı azalmış soru tipleri de değişti mi ki? önceki yıllara göre farklı olan ne olacak soru sayısı dışında?

Gramer çalışın ve bu saatten sonra büyük bir mucize beklemeyin.

hemen herkesle samimi olmaya çalışma, aşırı güleryüzlü olma bence. insanları iyi gözlemle, ne kadar yakın davranırlarsa davransınlar ilk günden kimseyle dedikodu yapmaya kalkışma :) çok soru sorma ve az ve öz konuş. en önemlisi ortamı iyi inceleyip kısa zamanda çok fikir sahibi olman.

iş yerinde bir duruşun, prensiplerin olsun
doğru yaz, doğru konuş
insanlar livaneli_kadir konuşunca kafasını çevirip baksın
bir de ilk zamanlarında çok heyecanlı oluyor insan
işin neresinden tutsam faydam olur diye her boku yapmayı çalışıyor
yapma, fotokopi çay getirmek senin işin değil, öyle duruş olmaz
diplomanı her daim alnında taşı, senden abuk subuk istekler olduğunda da
gardaaaaş ben bunu bunu okudum bana adam gibi iş ver deyip şak diye ortaya çıkar

işin türü hakkında fikir sahibi değilim ama mp3 player'ını yanına almayı unutma derim...

ortamı iyi gözlemle en önemlisi bu.
hemen kanka olma
her aklına geleni pat diye sorma
asla asla dedidoku yapma yanında yapılmasına müsade etme
seni eşşek yerine koymaya çalıştıklarında hemen sert bir tepki koy
yumuşak olma ezilirsin sert olma kırılırsın
ama serte yakın olmayı tercih et
benim işim değil demeyi bil
kendi işini eksiksiz ve zamanında yap
diğerlerine yardımcı olmaktan kaçma
ama diğerlerinin işini de yapma
ilk günler canın sıkılınca cep telefonunu eline alıp kurcalama.
kurumsal firmalarda hangi sitelere girdiğinin aylık veya haftalık dökümü alınır
eğer telefonun varsa sana ait, aranan numaralar dahi incelenebilir
bilgin olsun.
hayırlı olsun.

servisde günaydın ve hafif bir tebessüm yeterli.
iş yerine ilk girdiğin an şaşkın şaşkın bakma.
kendinden emin bir duruşun olsun.
çok somurtuk durma sadece tebessüm et.
ilk bir ay kimseyle arkadaş olma sadece gözlemle.
herşeyi biliyomuş gibi atlama hiçbişey bilmiyomuş gibide davranma.
ilk günden samimi olma bir hafta sonra adın yalaka olur.
bide en önemli kural iş hayatın boyunca üç maymunu oyna...

iş yerinde arkadaş edinme unutma sadece bir iş yeri orası anasınıfı değil, siyaset din ve futbol üzerinden sohbet açma. her durumda tebessüm etmesini öğren. anahtar kelime tebessüm, birde çok fazla kelime kullanarak hiç birşey söylememe sanatını iyi öğren.

herkese ve işinle ilgili departmandaki gözgöze geldiğin herkesle günaydnlaşmaktan çekinme. şimdiden sempatilerini kazanırsın böylece. sıcak olduğunu düşünüp seninle iletişime daha çabuk geçerler. sen onların içine giriyorsun, kurulu düzenlerine işleyişlere karışma ve nötr davran bu durumlara, biraz da politik ol. olur bir yıl sonra çok iyisindir çok güzel yerlere gelmişsindir e tabi hak senin düzenini göster ama bunun için en az üç yıl diyeceklerdir eğer özeldeysen. ayrıca saygılı efendi ve düzgün davran. espri yapacaksan da düzeyli olsun. çok kahkaha atacak kadar gülme. gülümse:) insanlar seni laubali ve gayriciddi bulmasınlar. ilk izlenimler (ilk bir ya belki de) çok önemlidir. bir şeyler isterken alırken verirken teşekkür ederim ve lütfen ve rica etsem...yapabilir misin lütfen gibi kalıpları mümkün olduğunca sık kullanmaya çalış. astlarına ne zaman olursa olsun emir verme. seni bir yere taşıyacak olanlar o astlar da olabilr, senin yerine geçecek olan da onlardan biri olabilir. üstlerine saygıda kusur etme ne çok yalaka ol ne de çok tutucu, tavırların net olsun. sonuçta bi yaşa gelmiş insanlarız nerede nasıl davranılacağını illa ki hepimiz az çok biliyoruz ama ilk gün heyecanı daha farklı elbette:) ilk zamanlar hep amelelikle geçiyor:) ama dayanmalısın, birisi için faxı başka bir odaya götürebilirsin işinin bir parçası değilse bile ya da kendine çay almaya giderken rica eden bir arkadaşına da çay getirebilirsin ama patrona da çay doldurmamalısın tabi (biz çay kahve yapıyoruz ama sorumlu ortalardayken siz de ister misiniz diye soruyoruz ve biraz aramızın iyiliğinden-iki yılı doldurduk). ileride güzel günler bekliyor seni. sana hakaret etmedikten sonra senin yaptığın işe mutlaka bir kulp bulacaklardır ilerleyen zamanlarda. bu iş yerlerinde hep böyle olmuştur nerede hata yaptığına bir bak, elbet vardır-kimse durup durduk yere sana azar çekmez. bunları da takma, çok üzülme yani. ayrıca en önemlisi birisi sana gerçekten hiç suçun yokken bağırıyorsa ya da kızmışsa KESİNLİKLE üstüne alınma. iş stresi çok farklı bir şey ve insan herkese kızabiliyor bazen. ayrıca kendinden de ilk günlerde çok bahsetme. genel bilgileri söyle ama sevgili anne baba çocuk kavgalarını vs kendi özel hayatını anlatma. moralin bozuk bile olsa bunu yansıtmamak çok önemldir. kimse senin asık suratını çekmek zorunda değildir ve kimse de sana özel yaşantısını yansıtmak zorunda değildir. ha bunu yapamıyorsan da soranlara kibarca kusura bakmayın sizi de rahatsız ediyorum ama ufak bir problemim var ve bir iki güne çözmeye çalışıyorum gibi cümleyle derdini anlatmadan bişiler söle, geçiştir. herkesi uzun bir dönem gözlemle. unutma herkes ispiyonculuk yapabilir:) kimseye güvenme, ama güven de tabi. senin gibi iyi insanlarla denk gelmen dileğiyle.. şimdilik aklımda bunlar var. bir de çekingen içine kapanık birisiyim demişsin. konuşurken insanların gözüne bak ama bööle gözünün içine de dik dik bakma yani. hep kibar ol. bir müddet sonra emeğinin karşılığını alacaksın. Haydi hayırlı işler :) ve de madem sabah okuyacaksın: GÜNAYDIN :)

bıdıbıdı +1

küfretme

1. (bkz: altta kaldın diye üzülme üste çıktın diye sevinme)
2. Hızlı iş yapmayın, yenileri gelir, yavaş iş yapmayın, beceriksiz sanırlar.
3. Eve iş getirmemek için elinizden geleni yapın.
4. Oranın sizin malınız olmadığını, çok çalışmanızın orayı kurtarmayacağını, az çalışmanızın orayı batırmayacağını bilin, hayatınız ona bağlıymış gibi çalışmayın.
5. İçinizden gelmiyorsa tebessüm etmeyin, güleryüzlü olmayın. Bizim memlekette asık suratlı adamı çok şey biliyor sanıp saygı gösterirler. İçinizden geliyorsa gülün tabii, yoksa strese girersiniz gülemiyorsunuz diye.
6. İşyerinden birine asılacaksanız tekrar düşünün.
7. Kimin kiminle bağlantısı olduğunu (kim kimin torpillisi) onu öğrenmeye bakın. Çaycıya sesinizi yükseltip kendinizi kapının önünde bulmayın sonra :)
8. Angarya işlerle uğraşırken "en azından bir işim var" diye düşünüp sevinin. Bunu çok düşünmeye başladıysanız yeni bir iş aramaya başlayın ve o işten kurtulmaya bakın.

Öncelikle herkese cevapları için teşekkür ederim.

İlk günde ne olduğunu merak eden arkadaşlar olmuş.
Cevap vereyim...

İlk gün olması sebebiyle heyecan tavandı tabi. İş yerine girip çalışan arkadaşlar ile tanışınca ve işin içine girince heyecan filan kalmadı.
Saatler geçtikçe sanki aylarca orada çalışıyormuş gibi oldu. Tabi acemilik tam gaz devam :) bugün ise yıllarca çalışmış gibi...

Sonuçta ilk günü atlatınca sonraki günler sıkıntı yok :)

pastil şeker değil mi yahu boğazı rahatlatmak için, olips yutmaktan farkı yoktur bence, sakız yutmak daha bile tehlikelidir.

boğaz pastili mi o? amacı boğazı yumuşatmak onun, midende erise de çok büyük etkisi olmaz. bir şey olmaz ayrıca korkma, rahatlayabilirsin.

zaten pastil eridiğinde midene gidiyor. mideye zararlı bir şey değil ki. zadece ağzını ve boğazını rahatlatmaz.

Dil yarası için bepanthene tablet... Şöyle ki hasta sıradan bir hasta değil ve vücudu aşırı tepkiler verebiliyor, mesela yuttuğu pastil boğazında kalmış ve istifra etti, su içirdim bol bol bu işi bilen doktora sordum dedim, tc kimlik nosuna kadar soracaktı neredeyse, sıradan insan gibi değerlendirmeyin. Teşekkürler ayrıca.

istifra ettiyse zaten çıkmıştır mideden. çıkmadıysa bile, eriyene kadar en fazla midede yanma, ekşime, köpürme falan yapar.
sonuçta dedikleri gibi, eridikten sonra gene mideye gidecekti, mideye zararlı bişey olması mümkün değil.

pastil yutmak zor olduğu için kusmuş olabilir mi acaba????? bana kusması aşırı bir tepki gibi gelmedi, koca pastil kolay geçmiyor boğazdan. yutmasında hiçbir sıkıntı yok.
geçmiş olsun

soruyu yanlış anlamadıysam kendiniz dışındakiler için hayır.

maalesef yok, ama googleda ismini aratınca bazılarına ulaşılabiliyor sadece.

işte ama perkele senin nick'e tıklayınca/-'i aratınca sadece sorduğun soruları görebiliyorum. onu soruyorum.

@in vino veritas
yok ben bulamıyorum aradıklarımı hiç. çaldım bu arada :)

bi de arama fasilitesini kullanınca sağ taraftaki (anahtar kelimeler falan) yine hiç bir şey bulamıyorum. sadece ben olamam herhalde

arama şeysi çok iyi çalışmıyor, ben de yaşıyorum aynı sıkıntıyı. o zaman google'da eksiduyuru.com içinde arama yapsan, belki bulur birkaç tane. çal tabi, tükan senin.

google.ı sadece eksiduyuru.com sitesi için de kullanabilrsin. arama kutusuna şunu yazıyorsun.

site:eksiduyuru.com aranacak şey